Tıbbi Efsaneler: Obezite ile ilgili 5 yaygın efsane
Araştırmacılar bugün obezite ile ilk ortak gen bağlantısının keşfini açıkladılar.
İngiltere ve Avrupa’da 38.000’den fazla çocuk ve yetişkin hakkındaki genetik verileri gözden geçirdiler. FTO genindeki belirli bir varyasyon, ekstra vücut yağı, obezite ve Tip 2 diyabet ile ilişkiliydi.
Diğer çalışmalar obezite ile genetik bağlantılar olduğunu göstermektedir. Ancak Andrew Hattersley, bir basın toplantısında gazetecilere verdiği demeçte, “bu bulgu ile ilgili en önemli şey, bunun nüfusun yarısından fazlasında bulunan ortak bir varyant olmasıdır” dedi.
Hattersley, Exeter, İngiltere’deki Peninsula Tıp Fakültesi’nde bir moleküler tıp profesörüdür.
Yaşam Tarzı Hala Önemli
Bu bulgu obezitenin genetiğine yeni bir ışık tutuyor. Ancak araştırmacı Timothy Frayling, PhD, diyet ve egzersizin hala önemli olduğunu WebMD’ye anlatmaktadır.
Peninsula Tıp Fakültesi’nde doçent olan Frayling, “kesinlikle diyet ve egzersiz obezite riskini etkilemede çok önemli faktörlerdir ve genetik yapınız ne olursa olsun, makul bir şekilde yemeye ve egzersiz yapmaya çalışmak önemlidir” demektedir.
Obezite Gen Çalışması
Araştırmacılar, yaklaşık 2.000 diyabet hastasının ve İngiltere’de diyabeti olmayan yaklaşık 3.000 kişinin genlerini taradıklarında fto gen varyasyonunu fark ettiler.
Diyabetli katılımcıların, daha yüksek bir vücut yağ seviyesi ve daha yüksek BMI (vücut kitle indeksi) ile ilişkili olan belirli bir fto gen varyasyonuna sahip olma olasılığı daha yüksekti.
Daha sonra, bilim adamları 13 çalışmada 35.000 Avrupalı katılımcının gen verilerini gözden geçirdiler.
Altı katılımcıdan birinde FTO gen varyasyonunun iki kopyası vardı. FTO gen varyasyonunun kopyaları, olmayanlara kıyasla ortalama olarak yaklaşık 3 kilo ekstra ağırlığa sahiplerdi.
Frayling, “bu, obezite riskini yaklaşık %67 ve Tip 2 diyabet riskini yaklaşık %40 artırıyor” demektedir.
FTO gen varyasyonu, 7 yaşına kadar olan katılımcılarda ekstra kilolarla ilişkiliydi, ancak fetal ağırlığı etkilemedi.
Diyet ve Egzersiz Alışkanlıkları Bilinmiyor
Çalışma katılımcıların diyet ve egzersiz alışkanlıklarını göstermiyor ve araştırmacılar FTO geninin vücut yağını veya ağırlığını nasıl etkilediğini tam olarak bilmiyorlar.
“Bu genin farklı versiyonlarının ne kadar yağa sahip olduğunuzu nasıl değiştirdiği hakkında çok az şey biliyoruz. İştahınızı, egzersiz toleransınızı veya metabolik hızınızı etkileyebilir. Bir sonraki adımlar bu soruları ele almak olacak” diyor Frayling.
FTO geninin farklı kopyalarına sahip kişilerin diyet ve egzersiz rutinleri gibi obezite müdahalelerine nasıl tepki verdiklerinin daha fazla araştırılması gereken bir konu olduğunu söylüyor.
Gen çalışmalarındaki tüm katılımcılar beyaz Avrupalılardı, bu nedenle çalışma FTO gen varyasyonunun diğer etnik kökenlerden insanlarda ne kadar yaygın olduğunu göstermiyor.
Hattersley, “bu ilk çalışmada baktığımız insan sayısı bize, bu bulgular en azından tüm avrupa populasyonun açısından gerçek bir bulgudur çünkü çalışmamız sadece beyaz avrupalılar içinde sınırlıdır, diyebilmemiz adına büyük bir özgüven veriyor” diyor.
Related posts
