Tıbbi Efsaneler: Obezite ile ilgili 5 yaygın efsane
Obezite cerrahisi konusunda pek çok uzman avantajların kilo vermekle sınırlı olmadığını ifade ediyor. Kilo vermenin yanı sıra kal krizine karşı da başarılı çözümler sunan obezite cerrahisi ile alakalı harekete geçmek oldukça değerli.
Obezite sorunu yaşayan pek çok kimse için obezite cerrahisi riskli ve uzak durulması gereken bir şeymiş gibi görülüyor. Ancak son dönemde yapılan çalışmalara bakıldığında obezite cerrahisinin kilo kaybına ek olarak diyabet problemlerine de iyi geldiği söyleniyor. Özellikle de kandaki glikoz seviyesindeki dengelenme diyabet hastaları için bir umut ışığı oluyor.
Obezite cerrahisi ile alakalı çalışmalara göre obezite cerrahisine başvuran kimselerin 5 yıl içerisinde kalp krizi riski %40 azalırken ölüm riski de %67 oranında düşüyor. Bu nedenle de obezite cerrahisi hayat kurtarıcı bir seçenek olarak dikkat çekiyor. Kalp krizi ve ölüm riskinin yanı sıra diyabetik nörapasti probleminin de %50 oranında daha düşük ihtimalle görüldüğünden söz edilebilir.
Obezite Cerrahisi Çalışmalarının Sonucu Neyi Gösteriyor?
5247 hasta üzerinde yapılan bir araştırmada Vücut Kitle Endeksi 35 ve daha fazla olan bireylerin obezite cerrahisi sonrasında nasıl bir sonuçla karşı karşıya kalacakları değerlendirildi. 15.000 kişiden oluşan obez ve diyabet hastası kontrol grubuyla karşılaştırılan 5247 hastanın sonuçları oldukça başarılıydı.
Obezite cerrahisi sayesinde kilo vermeye destek olmasının yanı sıra kan basıncını düşürmesi ve insülin direncini de kırması ilgi çekici bir sonuç ortaya çıkardı. Bunun yanı sıra cinselliği tetikleyen hormonların da seviyelerinde değişim yaşanmış ve kolesterolün dengelenmesi de mümkün olmuştur.
İmfalamtuar bir hastalık olan obeziteye yönelik en başarılı sonuçlara ulaşmak adına obezite cerrahisine başvurmak gerekir. Nitekim nörolojik yollarda ve hormon seviyesinde ortaya çıkan değişiklikler daha kaliteli bir taşama ulaşma noktasında da kaliteli çözümler sağlar.
ABD’de bulunan Cleveland Clinic’teki Lillian Craggs-Dino’ya göre batiatrik cerrahinin metabolik hastalıkları ve Tip-2 diyabeti ortadan kaldırması sayesinde metabolik cerrahi olarak anılmasında da bir sakınca yoktur. Craggs-Dino’ya göre 5247 kişi üzerinde yapılan çalışma cerrahi uygulamaların olumlu etkilerini ortaya koymak adına oldukça güçlü bir göstergedir. Bu nedenle de ABD’de yaygınlaşmaya başlayan bu yöntem Türkiye’de saygın bir seçenek olarak kabul edilmeye başlanmıştır.
Kilolardan Kurtulmak Mümkün
Obezite cerrahisi ile alakalı doğru uygulamalar sonrasında hastaların fit bir vücuda sahip olmaları mümkün! Yaşam standartlarının değişmesine katkı sağlayacak bir alternatif olmayı başaran obezite cerrahisi sayesinde kilo kayıplarıyla birlikte yeni bir yaşam da başlıyor. Üstelik obezite cerrahisi sonrasında ortaya çıkan kilo alma durumları da aşırı bir seviyeye ulaşmadığından bireylerin ciddi sorunlarla karşı karşıya kalmaları da söz konusu olmuyor.
Tüm bu avantajlarının yanı sıra obezite cerrahisinin bazı küçük olumsuzlukları da yok değil. Osteoporoz, vitamin eksiklikleri, anemi ve sindirim problemleri bu konuda bireyleri zorlayabilecek durumlardır.
Çalışmada Sorunlu Bazı Detaylar Yer Alabilir
Obezite cerrahisi ile alakalı ciddi problemlerden bahsetmek söz konusu olmasa da bazı ufak detayların çalışmada gözden kaçtığından söz edilebilir. Bu nedenle de çalışmanın %100 tutarlı olmadığı konusunda bazı görüşlerden söz edilebilmektedir. Obezite cerrahisi konusunda çalışmalar yapan Dr. David Fisher bu konuyu gündeme getiren isimlerden bir tanesi. Dr. David Fisher’a göre çalışmanın %100 tutarlı olmasına engel olan bazı ufak detaylar var. Bunları şu şekilde sıralamak mümkün oluyor.
- Hasta verilerinin rutin doktor kontrolleri esnasında toplanan verilerden oluşması bazı detayların göz ardı edilmesine neden oluyor,
- Bazı hastaların çalışma tamamlanmadan çalışmadan ayrılması eksikliklere yol açıyor,
- Çalışmanın genel itibarıyla obezite cerrahisi ile alternatif kilo kayıpları arasında değerlendirme yapılmasını zorlaması oldukça ciddi sorunlara yol açıyor.
Kaiser Permanente Washington Sağlık Araştırma Enstitüsü’nde çalışmalar yapan Dr. David Arterburn’e göre diyabet ve obezite problemleri olan insanlar için klasik tıbbi yöntemlerin başarılı sonuçlar ortaya koyması pek mümkün değil. Bu nedenle de cerrahi uygulamaların tercih edilmesi yeni bir çözüm yolu geliştirme noktasında oldukça değerlidir. İnsanların bu seçenekleri tercih etmeleriyle sağlıkları konusunda daha başarılı sonuçlara kapı aralamaları amaçlanmaktadır.
Sonuç olarak obezite ve Tip-2 diyabet hastası olanlar için cerrahi uygulamalar daima masada konuşulan seçeneklerden bir tanesi olmalıdır. Kilo kayıplarının yanı sıra ciddi sağlık problemlerinin ortadan kalkması adına da önemli bir çözüm olmayı başaran obezite cerrahisinin en zorlayıcı tarafı sigorta kapsamı olabilir. Bu nedenle de obezite cerrahisiyle alakalı bütün detayları değerlendirdikten sonra bu çözüme başvurmak doğru olacaktır.
Related posts
